CHP'den sözleşmeli öğretmenlere kadro, üniversiteli işçiler, staj ve çıraklık mağdurları hakkında açıklama

CHP'den sözleşmeli öğretmenlere kadro, üniversiteli işçiler, staj ve çıraklık mağdurları hakkında açıklama
Bugün TBMM Genel Kurulunda konuşan CHP vekilleri, ücretli tüm öğretmenlere kadro, üniversiteli işçilere memurluk hakkı ve staj ve çıraklık sigortası mağdurlarına emeklilik hakkı verilmesi gerektiğini belirttiler. İşte konuya ilişkin Meclis konuşmaları:

CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA (Ankara) 

Sayın Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk göreve başladığı ilk gün 1 milyon öğretmene bir mektup gönderdi, dedi ki: “Ben bir öğretmenim, sizden biriyim, sizin sorunlarınızı biliyorum ve çözüm üreteceğim.” Çok iyi. Ben de bir öğretmendim, mektubu aldım, bir mektup yazdım. 7 temel noktada öğretmenlerin sorunlarını, yaşadığım sorunları anlattım. Bir: Ücretli öğretmen diye bir uygulama olamaz, sözleşmeli öğretmen diye bir uygulama olamaz. Anayasa’ya ve yasaya dayalı olarak her kurum yüzde 5’ini engelli çalıştırmak zorunda. Şu anda çalışamayan engelli olan ve mezun olmuş 1.200 öğretmen var, bunların atamasını yapmıyorsun, eğer öğretmensen, öğretmenleri de seviyorsan bunu yapacaksın. İki: Açlık sınırının altında hizmet gören ücretli öğretmenlerin ızdırabını bitireceksin yani onları kadroya alacaksın. Üç: Devlet memurunun 657’den doğan haklarını yok etmeyeceksin, kadrolu çalışma haklarını ellerinden almayacaksın. “Sözleşmeli öğretmen” diye bir uygulama olmaz, eğer olsaydı sizden önceki iktidarlar da bunu yapardı. Siz, 460 bin öğretmen birikmiş, öğretmeni göreve başlatmıyorsunuz. Sayıştay bir rapor yayınladı. Hoş, Sayıştay raporlarını bazen yok sayıyorsunuz, görmezden geliyorsunuz ama Sayıştay Başkanını da Cumhurbaşkanı atıyor. Sayıştayın raporunda “153 bin öğretmen açığı var.” deniliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, bu rapordan sonra 20 bin öğretmen ataması yaptı, önümüzdeki günlerde 20 bin öğretmen ataması daha yapacak. Varsayalım ki Sayıştayın söylediği rakam doğru -bize göre öğretmen açığı 280 bin- Sayıştayın raporuna göre bile 111 bin öğretmen daha atamak zorundasınız. Sayıştayın raporunu yok sayarak bu işleri yapma şansınız yok. Eğer bunları yapmazsak yani ücretli öğretmeni ortadan kaldırmazsak, sözleşmeli öğretmeni kadroya geçirmezsek bunların eşleriyle, çocuklarıyla buluşmasını da sağlayamayız. 

Komisyonda çok tartıştık “Sözleşmeli öğretmenler meselesini 4+2’den 3+1’e getirelim.” denildi, bu tartışma yapıldı. Bu tartışma yapılırken sadece Millî Eğitim çalışanları değil, Diyanet İşlerindeki çalışanlar da getirildi, Komisyonda hemfikir olduğumuz sağlık çalışanları da benzer durumda olduğu için birlikte tartıştık ve sağlık çalışanlarını da bu işe dâhil ettik. Orada 3+1’de Komisyon çoğunluğu ısrar etti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi 3+1... Orada söyledik, burada kayıtlara geçsin ve bizi izleyen öğretmenler de duysun diye bir kez daha söylüyorum: 3+1’i dolduramamış olup -üç ayla, beş ayla, altı ayla- eş durumundan dolayı ayrı devam edenler konusunda Komisyonda konuştuğumuz çerçevede eşlerin birleştirilmesi konusunda bir adım atmalıyız. Bu adımı öğretmenlerimiz için, çocuklarımız için, ülkemizin geleceği için yapmalıyız. Eşleri birbirinden ayırmak gerçekten hem onlara hem de çocuklarına çok büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) –

..Düşük ücretle çalışanların yanı sıra, üniversiteli işçilerin devlet memuru statüsüne alınması yönünde geçmişte verilen sözler var. Onların özlük haklarıyla ilgili yapılması gereken düzenlemeler de ne yazık ki yapılmadı.

Çırak ve stajyerlerin çalışmaya başladıkları andan itibaren yaşlılık sigortasına dâhil edilmesi için kanun teklifleri de verdik. Onların da bu bağlamda mağduriyetlerine çözüm getirilmesi gerekiyor. Keza, kadınların çalışmadan önceki doğum süreçleriyle ilgili borçlanmalarına yönelik kanun teklifimiz de Mecliste bekliyor. Çalışanların sorunlarına çözüm üretmeye yönelik bu bağlamda verdiğimiz kanun tekliflerinin ele alınmasının ülkede adaleti, paylaşımı, hakça yaşamı daha güçlendireceğine inanıyorum. Eğer çalışanların hakkını vermezsek onların sıkıntıları katlanır. ...

“Esnek çalışma” adı altında modern kölelik düzeninin Türkiye’de çalışanlara huzur getirmediğini bir kez daha ifade etmekte yarar var. Çalışanların kadrolu olarak çalışmaları, haklarının hukuklarının korunması, örgütlü olarak sendikalarında görev almaları ve sendikaların da varlığının güçlendirilmesi bu ülkenin çalışma barışı adına önemli olacaktır.

İşçisiyle, çiftçisiyle, esnafıyla, köylüsüyle her kesim mağduriyetler yaşamaktadır. Emekliler bu ülkede 3 ayrı maaş almaktadır.

2000 yılından önce emekli olanlar, 2000-2008 aralığında emekli olanlar, 2008’den sonra emekli olanlar olmak üzere 3 ayrı emekli maaşının varlığı emeklilerin mağduriyetini artırmaktadır. Bu konuda da intibak yasasıyla ilgili bir kanun teklifi verdim. Bunun da önümüzdeki günlerde Meclisimize geldiğinde değerlendirileceğini düşünüyorum.

SUAT ÖZCAN (Muğla) –

Öğretmenler arasında ayrıştırma durumu söz konusu “sözleşmeli” “ücretli” gibi. Gönül ister ki -biz tabii bunu Komisyonda da istedik- hepsi kadrolu olsun, böylelikle öğretmenler arasındaki ayrıma son verilsin.

Atama bekleyen bir sürü öğretmen var; sözleşmeli öğretmenlerden anne baba ayrı yerlerde olanlar var, en çok da çocuklar mağdur olmakta. Bu mağduriyetin en kısa zamanda giderilmesi gerekir.

Ve yine, Meclisimize, bütün milletvekillerimize gelen öğretmen arkadaşlarımız var. Hatta usta öğreticisinden, fizyoterapistinden psikoloğuna, daha birçok alanda öğretmenler atanmayı bekliyor, görev bekliyor. Zaten bu da -öğretmen eksiklikleri- Sayıştay denetim raporlarında görülüyor. Eksiğimiz var, bu eksiğin en kısa zamanda tamamlanması gerekir.

Kamubiz.com ÖZEL/ ANKARA

FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TWİTTER'DAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
12 Yorum