Özelleştirme Mağduru 4/B'lilerin Zorunlu Emeklilik ve EYT Sorunu Meclis Gündeminde
İSMAİL KONCUK (Adana) – Şimdi, burada birçok arkadaşım ifade etti ama bugünlerde gündemde olan EYT konusunda ben de birkaç kelam etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı EYT konusunda yeni bir pencere açtı aslında, dedi ki: “Seçim kaybetmeme sebep de olsa bu meseleyi çözmem, bu meseleye olumlu bakmıyorum.” Hangi yönüyle Sayın Cumhurbaşkanı bunu öne çıkardı? Erken emeklilik yönüyle öne çıkardı, erken emeklilik yönüyle; bir de İskandinav ülkelerini örnek verdi. Herhâlde, Cumhurbaşkanı yanıltıldı, kendisine yanlış bilgiler verildi ki hiç vermemesi gereken bir örneği verdi, İskandinav ülkelerinin bu sebeple battığını ifade etti yani kişi başına millî geliri 50 bin dolar ile 70 bin dolar arasında olan İskandinav ülkelerinin batması söz konusuysa vallaha biz de batalım, biz de batalım; bayağı iyi bir batma. Dolayısıyla, bu, doğru bir örnek değildi.
Sayın Cumhurbaşkanı erken emeklilikten bahsetti. Ben size bir örnek vereceğim bir tenakuzu ortaya koymak açısından. Erken emeklilik, elbette olmasın. Bakın, 4/C’den 4/B’ye geçen çalışanlar ve birçok 4/B’li erken emekli yapılıyor; biliyor musunuz, bilginiz var mı? Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mı, bilmiyorum. Sözleşme metinlerinde aynen şöyle yazıyor: “Emeklilik almaya hak kazandığı andan itibaren sözleşmeleri yenilenmez.” Yani yaşı 45 olabilir, yaşı 46 olabilir; hiç önemli değil, emekli maaşı almaya hak kazanmasından itibaren sözleşmesi yenilenmiyor ve zorunlu olarak emekliliğe sevk ediliyor. Bunu ben defalarca anlattım, Çalışma Bakanlarına söyledim, bu kürsüde de anlattığımı hatırlıyorum ama burada söz konusu erken emeklilikse “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!” dememiz lazım. Erken emekliliğe karşıysanız bu sözleşmeli personelin de erken emekliliğinin önüne geçmeniz lazım. Diyor ki birçoğu: “Ben de diğer memurlar gibi 65 yaşına kadar isteğe bağlı olarak çalışmak istiyorum.” Ama bu imkânı vermiyorsunuz. Yani ben AK PARTİ’nin çalışma hayatıyla ilgili bu tenakuzlarını bir türlü anlayamadım. Bu da düzeltilsin o hâlde, bu bir gerekçeyse bu da düzeltilsin.
Değerli milletvekilleri, şimdi, EYT’ye yok -hadi anladık diyelim, anlamıyoruz da- kime var ya, kime var? Memura var mı? Yüzde 4 zam yapıyorsunuz ocak ayında, şu enflasyon oranlarına rağmen. Yani şu manipüle edilmiş enflasyon oranlarını bile bulmayan bir zamla memurlarımız karşı karşıya. Emekliye var mı? Yok. İşçiye var mı? Yok. Esnafa var mı? Yok. Çiftçiye zaten yok. İşsize çare var mı, çare buldunuz mu? Yüzde 14,2. Genç işsizlik yüzde 27,5. Korkunç bir oran ya, korkunç bir oran! Bir iktidar eğer işsizlik meselesini çözemiyorsa aynı, o, savaşta “Barut bitti.” ifadesiyle eş değer bir durumdur. Siyasi partiler neden siyaset yapar? Elbette güvenlik için, sağlık için. Ama en önemlisi de nedir biliyor musunuz? İş, aş konusunda mesafe alabilmek. Bu alanda iddiasının olabilmesi lazım. İddianız kalmadı, iddianız kalmadı. 2002 yılında yüzde 9’larda olan işsizlik bugün neredeyse 2 katına yaklaştı, 2 katına.
Şimdi neyi başardığınızı söyleyeceğiz biz? Neyi başardığınızı söyleyebiliriz? Dolayısıyla, EYT’ye vermediğinizi milletin diğer kesimlerine verseniz diyeceğim ki “Amenna ya!” Hadi EYT’nin birtakım, efendim, bilinmezlikleri filan var, kaç kişi olacağını filan bilmiyoruz. Bu alanda bir bilgi kirliliği de var, çok ciddi bir bilgi kirliliği de var. Yani yıllar içerisinde kaç kişinin emekli olacağını bilmiyoruz.
İSMAİL KONCUK (Devamla) – Bakın, ben size bir sufle vereyim buradan: Bu kadar eylem yaptı bunlar; bunlar, bizim insanlarımız. Bakın, köye gidiyorum, karşıma EYT’li çıkıyor köyde, her yerde. Sizin de karşınıza çıkıyor ki Sayın Cumhurbaşkanını toplantılarda, AK PARTİ milletvekilleri sıkıştırdılar bu EYT meselesi yüzünden; biliyoruz, basına yansıdı.
Şimdi, şöyle bir çözüm getirin: Mesela, emekliliğe on yılı mı kalmış, yüzde 30’unu sarfınazar edin, yüzde 30’undan vazgeçin, deyin ki: “Seni yedi yılda yapacağım.” Sekiz yıl mı kalmış, deyin ki: “Seni altı yılda yapacağım.”
Bu eylemleri, bu güçlü talebi bir siyasal iktidar görmezden gelemez, bir siyasal iktidar sağıra yatamaz. Özür dileyerek söylüyorum ama tamamen sağırlaştınız. Onların bütün taleplerini kökten yerine getirin demiyorum ama bir adım attığınızı göstermek bu kadar mı zor?
Kamubiz.com ÖZEL/ ANKARA