Türkiye Kamu-Sen'den memurlar için torba kanun teklifi
2 yılda bir yapılan Toplu sözleşme dönemini Ağustos ayında geride bıraktık. Ancak problemlere ne yazıkki bir çözüm üretilemedi. Hakem heyeti hükümetin önerisini adeta onayladı.
Biz masada sürekli uyarıda bulunduk ama kendi taleplerinin dahi arkasında durmayan bir yetkili konfederasyon vardı masada. Kararla müzakere istedik bazı maddelerde ama adım atılmadı. Bizde bu maddeleri bir memur paketi içinde çözümlenmesini istiyoruz.
Biz daha önce toplu görüşmelerde bulunduk. Gece sabahlara kadar maddeler görüştük. Dün içişleri bakanı bize, bu sorunlar masada rahatlıkla çözülebilir diyor. Ama neyazık ki çözülemedi. Bu yetkili konfederasyonla bu işler yürümüyor.
TBMM memurlar için bir torba kanun çıkarsın istiyoruz, andı memur paketi olsun. Ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın istiyoruz. Memurlarımız aldıkları maaşları emekli olunca alamıyorlar. Bu düzenleme yapılırsa sistemde bundan fayda sağlayacak.
3600 ek gösterge Sn. Cumhurbaşkanının vaadidir. Bu yerde kalmasın, tüm kamu çalışanları faydalansın istiyoruz bu düzenlemeden. Zaten ek gösterge sisteminde adaletsizlik var bu düzelsin istiyoruz. Bakan hanımla görüştük, yeniden bunu gündeme getirdik.
Nisan ayında Sn. Cumhurbaşkanı İle görüştüm ve kendisi “TBMM’ye getireceğim” dedi ama henüz ses yok. Bizim bu konuda çalışmamız var. Bu çalışma üzerinden yol alınabilir. Emekli olacak arkadaşlarımız var ve bunu bekliyorlar.
3600 ek göstergenin çıkması ekonomik bir darboğaz yaratmaz. Bu kanun çıkarsa emekli ve memurlar aldıkları parayı çarşıya, pazara harcamayacak ve ekonomiyi canlandıracaklar. Piyasaya bu vasıtayla para sürülmüş olacak
Vergi dilimi kanayan bir yara. Adaletli bir sistem ne yazık ki tesis edilemedi. Bordro mahkumları maaşını almadan vergisini veriyor. Burada adaleti, hakkaniyeti yakalamak lazım. Vergi oranları yüzde 15’ sabitlenebilir. Türkiye’nin vergi rekortmeni emin olun çalışanlardır. Burada yeni ve hakkaniyetli bir sistem olmalı ve memurlar bu yükten kurtarılmalı.
Sözleşmelilerin sorunlarını yakından takip ediyoruz. Her platformda dile getiriyoruz,tek çıkar yol KADRO. ücretli öğretmen, vekil ene, hemşire imam olur mu? Bunu kabul etmiyoruz. İş güvencesinin olmadığı bir sisteme hayır diyoruz. Saadet öğretmenin intiharı bir ibrettir.
Toplumumuzu ayakta turan yegane şey ailedir. Bu sistemde aileler parçalanıyor. Bu sistemle kamuda verimlilik sağlanamaz. Sağlık mazeretimiz yok. Bu drama artık son verilmeli. Bu alan yeniden düzenlenmeli. Bu feryatlara kulak verilmeli. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz.
2011 ve 2013 yılında kadro verildi. Madem sözleşmelilik doğru neden kadroya aldınız? Şayet kadro doğruysa neden sözleşmelilikte ısrar ediliyor? Ortada bir sorun var ve bu artık çözülmeli.
İşte biz bu sorunları bir paket içinde çözülsün ve bitsin istiyoruz. İnsanlar umutla bekliyor, umutlar boşa çıkmasın. Müjdeli haberler verilsin.
Yardımcı hizmetlilerin beklentileri karşılansın. Bayram ikramiyesi almayan tek kesim memurlardır. Bayram ikramiyesi verilmelidir.
İyi bir yönetici atama sistemine ihtiyaç var. Adam kayırma lüksümüz yok, bunun ağır faturasını 2016 hain darbe girişiminde gördük. Mülakata tamamen karşıyız, bu kul hakkı yemektir. Adalet ve hakkaniyet istiyoruz.
Asgari ücret görüşmeleri son derece önemli, alım gücü artmalı. Son birkaç yılda asgari ücretin alım gücüne bakmak gerekli. Memur maaşlarında ciddi bir kayıp var, asgari ücreti böyle değerlendirmek lazım. İstenen rakamlar anlaşılan yeniden değerleme oranına göre belirlenmiş.
Dört kişilik bir ailenin asgari yaşam sınırı 6 bin TL’yi geçmiş durumda. İnsanların gelirlerini yoksulluk sınırının üzerine çıkarmak hedef olmalı. 6 milyon insanı yakından ilgilendiren bir konudur asgari ücret. İşveren tarafı özellikle bir hassasiyet göstermelidir.
Sendikalar bir talebi gündeme getirirken birşeyelere dayandırmaktadır. Masada oturup zam oranı belirlenmez. Bizim taleplerimizin hepsinin bir zemini be dayanağı var. Hedef enflasyon diyorlar ama bizde yaşadığımız enflasyon dikkate alınsın diyoruz.
Biz sağlık çalışanlarının sesi olmaya devam ediyoruz. 17 bin atama yetersiz. Yeterli ebe, hemşire ve diğer personeller yok. Kısırlı sayıda personel alımı doğru değil. 17 bin personel bölünmeden alınsın, Şubat ayında bu kadar personel daha alınsın.
Üniversiteli işçiler konusunda onlara desteğimiz tamdır. Karar altına alına bir madde var ama hala bir çalışma yapılmadı. Gündeme taşımaya devam edeceğiz bu arkadaşlarımızı. Beklentilerini biliyoruz ve çözüm için çabalıyoruz. Statü değişikliği taleplerinin takipçisiyiz.
Atanamayan sağlıkçılar, atanamayan öğretmenler...insan gücü planlaması üzerine çalışma yapılmalı. İhtiyaç neyse ona göre planlama yapılmalı. Yapay zekanın konuşulduğu bir çağda artık biz geleceğimize yön vermeliyiz.'' dedi.