Yücel ÖNDER
KAMUDANHABER’ İN İSMAİL KONCUK ANKETİ
Hepimizin bildiği, hemen hemen her gün tıkladığımız memur sitesi kamudanhaber.com 3 Ocak akşamı güzel bir anket çalışmasıyla çıktı aktivistlerinin karşısına. Ankette sorulan soru şuydu: Hangi Sendika Başkanını Beğeniyorsunuz? Cevap olarak dört seçenek yer alıyordu:
1. Memur-Sen: Ali Yalçın
2. Türkiye Kamu-Sen: İsmail Koncuk
3. KESK: Lami Özgen
4. Birleşik Kamu-İş: Hasan Kütük
Tabi ki anketler yapılmalıdır. Tek bir konuda ara ara değil, hem de aynı konuda arka arkasına düzenlenip kamuoyunun fikri gün yüzüne çıkartılmalıdır. Buna hiçbir itirazımızın olmayacağı gibi anketleri destekleriz de. Zaten öyle de yaptık, sosyal medyada bu anketin linkini genel başkanımız da dâhil olmak üzere çoğu arkadaşımız ankete katılmamız istemiyle paylaştı. Birkaç kişi dışında “İsmail Koncuk’ a oy verin.” diyene bile rastlamadım.
Buraya kadar her şey normal… Bir anket düzenlenmiş ve yayında. Ankette 4 Ocak akşamüzeri İsmail Koncuk’ un 15 bin, Ali Yalçın’ ın 4.500 oyu görülüyor. Ancak ne oluyorsa sihirli bir el yaklaşık bir saat gibi kısa bir sürede anketi tersine çeviriyor: İsmail Koncuk 16 bin civarında seyrederken Ali Yalçın birden 25 binlere çıkıyor. Ali Yalçın iki günde 4.500 oy almışken bir saatte %500 artırıyor oylarını. Olabilir, insanların yeni haberi olmuştur, bir anda tıklanmıştır, yine de içim rahat etmedi Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen’ in sosyal medya sayfalarına baktım, anket adına herhangi bir gündem çağrısı ve başlığı göremedim. Demek ki burada başka bir durum söz konusu…
Ağızlarını her açtıklarında millî iradeden dem vuranlar, anlaşılan o ki öğretmen ve memurun iradesini bir anda hiçe saymışlar. İğnelemek veya eleştirmek için sormuyorum, gerçekten biri bana açıklasın ya da bu yazının altına yorum yazsın: Ben bu ankete katıldım ve İsmail Koncuk’ a oy verdim. Benim gibi binlerce memur, İsmail Koncuk’ u tercih etti. Benim oyum, millî iradenin bir parçasıysa anket oyunu değiştirmekle hırsızlık yapmak arasında ne fark var? Bu durumda benim oyum; çalınmış, iç edilmiş olmadı mı?
Ben bu satırları yazarken ilginç bir gelişme oldu: Kamudanhaber sayfası, ankete dışarıdan bilmedikleri bir IP’ nin Ali Yalçın lehine müdahale ettiğini duyurdu ve bir özür yazısı yayınladı. Akabinde anketi @kamudanhaber adını taşıyan tivıtır hesaplarından 7 gün süreyle yeniden paylaştılar.
(Kamudanhaber sayfasının yayınladığı tekzibe teşekkür ederiz. En azından kamu vicdanını rahatlattılar. Aklıma Bursevî Tâlib Efendi’ nin “Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz/ Kişi, noksanın bilmek gibi irfan olmaz!” dizeleri geliyor. Hatasını kabul edip özür dilemek de önemli bir erdemdir.)
Olaya tüm iyi niyetimle yaklaşmaya çalışıyorum. Ancak gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Elektronik iş ve işlemleri silmenin neredeyse imkânsız olduğu sanal ortamda bir insan, ortaya çıkacağını bile bile yeniliyorum diye ankete fesat karıştırmayı nasıl göze alabilir? Anlatmak istediğim, bu sadece bir anket meselesi değildir. Sendikacılıkta kaybetmeyi kader haline getirenler, ankette kaybetmeyi hazmedemiyorlar. Ne garip değil mi? Masada memuru satanların herhangi bir kamu sayfasındaki alelade ankette geri düştük diye etekleri tutuşuyor! Sendikacılığın dönüm noktalarında tarihî hatalar yapmaktan çekinmeyenler, ankette rezil olduk diye telaş ediyorlar. Gösterişi bırakın, bir defa da sendikacılık yapın!
Atalar güzel söylemiş, güneş balçıkla sıvanmaz. Gerçekler bir gün illâki ortaya çıkar. Ankete bilinçli olarak müdahale de etsen internet faresi kaçak oy da kullansa gerçekleri değiştiremezsin. Hangi kamu sayfasında, hangi haber sayfasında hatta Memur-Sen’ in kendi vep sayfasında bile yapsan bu anketten çıkacak sonuç ortadadır. Bana soracak olursanız; ben ankette kimin birinci, kimin sonuncu olacağını biliyorum da buraya yazıp anketin seyrini etkilemek istemem; biz millî iradeye saygı duyarız çünkü!